Hakkımda

Fotoğrafım
İstanbul, Türkiye
1 Mart 1926 yılında Bursa'da doğdum. İlkokulu Mudanya'da bitirip, ortaokul ve lise tahsilimi Pertevniyal Lisesi'nde tamamladım. Halkalı'da Ziraat mezunu olup, askerliğimi Çanakkale'de topçu subayı olarak yaptım. 1947-1951 yılları arasında çok yakın arkadaşım Namık Sevik ile birlikte İstanbul'da Ord.Prof.Dr. Fahrettin Kerim Gökay mahiyetinde çalışmak onurunu yaşadım. 1953 yılında serbest hayata atılarak inşaat sektöründe yer aldım.İlk inşaatım Yeşilköy'de 1959 yılında idealim Fenerbahçe Apartmanı ile gerçekleşti. Daha sonra Yeşilyurt ve Boğaz'da muhtelif apartmanlar yaptım. 1970-1980 yıllarında Levkur Aş. yönetim kurulunda bulundum. Aynı yıllarda Fenerbahçeliler Cemiyeti- Genel Sekreterlik görevini ifa ettim. İki kız çocuğu babasıyım. Halen Fenerbahçe Spor Kulübü Yüksek Divan Kurulu Üyesi ve Haysiyet Divanı Asil Üyesi olarak görev yapmaktayım. İstanbul Şehit Anaları Derneği Şeref Üyesiyim.

19 Nisan 2008 Cumartesi

UNIBJK WEB SİTESİNDEN
Peki, biz bu uğurda mücadele ederken, pek saygıdeğer büyüklerimiz bu konuda neler yapmaktalar. Madem örneklerle ve karşılaştırmalarla başladık, öyle devam edelim. F.B Spor Kulübü Yüksek Divan Kurulu Üyesi Rıdvan Özdin’in anılarını anlattığı kitabından alıntıdır: “Galatasaray Kulübü’nün o yıllardaki başkanı Mustafa Pekin, Namık Sevikle benim çok yakın dostumuzdu. Sık sık görüşür birlikte olur ve yemek yerdik. Yine birlikte yemek yediğimiz bir akşam, Mustafa Pekin’in hayli üzgün ve durgun halini görünce Namık dayanamadı ve “Ne oldu hocam, nedir bu halin? Üzgün görünüyorsun,” diye sordu. O bize önce “Yok bir şey canım, önemli değil,” filan dedi ise de biraz ısrar edince konuyu açmak, anlatmak zorunda kaldı. “Bizim takım kaptanı Mehmet(Büyük Mehmet) evlenmek istiyor, nişan yapmak istedi. Ancak yönetim kurulu şimdi olmaz, diyerek mani oldu. Bu nişanı yapmak istemediler., çocuk üzülüp duruyor. Ne yapacağımız şaşırdım,” deyince Namık, “ Ne üzülüyorsun canım, bizim Rıdvan halleder,” diye cevap verdi. Tarabya’da köşem Restorantın sahibi Hanefi’nin onay ve yardımlarıyla Galatasaray takımı kaptanı Büyük Mehmet’in Nişan törenini gerçekleştirdik. O yıllarda Fenerbahçe ile Galatasaray arasında işte böyle unutulmaz dostluklar vardı. Hiç kimse de bundan rahatsız olmaz, gocunmazdı. O nişanda da hem Galatasaraylı hem de Fenerbahçeli futbolcular bir aradaydı.” Yıl 2006. Küskünlerin barıştığı, kırgınlıkların son bulduğu mübarek Kurban Bayramı’nın ilk günü, bayram namazı. Galatasaray futbolcuları bayram namazını kılmak için geldikleri camide Fenerbahçelilerin olduğunu öğrenince camiden çıkıp farklı bir mekânda namazlarını kılıyorlar. Bu ne bitmez bir mücadeleymiş ki mübarek bayram günü bile sizleri bir araya getirmeye vesile olmuyor. Taraftarlık olgusunun geldiği yer bizleri nispeten umutlandırsa da, camiaları yöneten ve onlara yön veren kişilerin takındığı üslup ne yazık ki bizleri derin kederlere ve bilinmezlere götürüyor. Yıllar bazı taraftarlara bilinç getirse de, bazılarına korkarız ki anlayışsızlık ve hoş görü eksikliği getirmiş. Buradan örnek olması gereken kişileri göreve çağırıyor ve herkesin kendi kapısının önünü temizlemesi gerektiğini vurgulamak istiyorum.

Hiç yorum yok:

Kitaplarım

  • FENERBAHÇE İLE 45 AZİZ YILDIRIM'LA GURUR DOLU 10 YILIM
  • http://www.ideefixe.com/kitap/urun_liste.asp?kid=105526